– Yılan değil yaprak, yattığı yer toprak (ACUR)
– Bacadan sarkıttım, hocayı korkuttum (ARMUT)
– Ben ne idim ne idim
Yeşil donlu bey idim
Felek beni şaşırttı
At tersine düşürttü (ARPA)
– Babası büklüm koca
Anası yayla hatunu
Kızı dünya güzeli (ASMA AĞACI)
– Babam işler
Anam dişler (AŞ)
– Yer doymaz
Oturur kalkmaz (ATEŞ)
– Yol üstünde yarım kömbe (AY)
– Açılır kabak gibi
Uzanır kavak gibi (AYÇİÇEĞİ)
– Dal üstünde sarı tayin (AYVA)
– Kara tavuk, Karnı yarık (BACA)
– Altı tahta üstü tahta
İçinde sarı bir bohça (BADEM)
– Dal üstünde Çinli Fatma (BADEM)
– Köy içinde çıngıllı çavuş (BAKRAÇ)
– Gözemek gözemek yüzleri var
Beyler içinde sözleri var (BAL PETEĞİ)
– Bir çocuğum var
Gelen öper giden öper (BARDAK)
– Ağdır apası
Yeşil küpesi
Bunu bilmeyen
Eşek sıpası (BİBER)
– Kol kol döşek bunu bilmeyen eşek (BÖREK)
– Arşın ayaklı, tavşan bıyıklı (BUĞDAY)
– Başı bize yarar
Ortasını at yer
Kökü toprağı emer (BUĞDAY)
– Dilim dilim nar
İncecik beli var. (BUĞDAY)
– Hey a gurtlar a gurtlar
Yusuf’u yiyen gurtlar
Ayağından su içer
Tepesinden yumurtlar (BUĞDAY BAŞAĞI)
– Çimer çimer kazzığa biner (BULAŞIK BEZİ)
– Min min minare
Çin çin çinare
Ortası delik
Biz onu yeri (BUMBAR)
– Bir fırınım var ağar
İçine dört ekmek sığar (CEVİZ)
– Bir kundakta dört bebek (CEVİZ)
– Kalede kartal oturur
Kanadını tartar oturur
Kanadın altında
Beş yüz yumurta oturur (CEVİZ)
– Küçük kazanın aşı tatlı olur (CEVİZ)
– Saksağan yuvada
Kuyruğu havada (CEZVE)
– İncecik beli
Elimin eli (ÇATAL)
– Al rengine bakılır
Kadehlere dökülür
Buram buram tüterken
Önünde diz çökülür (ÇAY)
– Rengi kızıl şarap değil
Kışın fena ahbap değil (ÇAY)
– Ortadan yanar
Kanadından kan damlar (ÇAYDANLIK)
– Alçacık dallı
Yemiş ballı (ÇİLEK)
– Kendi ara aradır
Teni pare paredir (DUT)
– Serilir hasır gibi
Sürünür esir gibi (DUT)
– Bir dam kırmızı buzağı (EKMEK)
– Dört ayaklı
Bir kulaklı (EKMEK TAHTASI)
– Alçacık dağdan kar yağar (ELEK)
– Bir vururum bin dökülür (ELEK)
– Dam üstünde kar yağar (ELEK)
– İki yanı çam ağacı
Ortası hey hey (ELEK)
– Demet başı bağladım
Döne döne ağladım (EL DEĞİRMENİ)
– Aldım yerli bir yemiş
Yiyen tadını bilmiş
Kabuğunu soy da ye
Yanağını öp de ye (ELMA)
– Dal üstünde al yanak
İnanmazsan ye de bak (ELMA)
– Alaca bulaca
Sardım yamaca (FASULYE)
– Ağzı açık alamet
İçi kızıl kıyamet (FIRIN)
– Sarı öküz yatar
Kuyruğu yere batar (HAVUÇ)
– Yer altında boyalı değnek (HAVUÇ)
– Yer altında kırmızı minare (HAVUÇ)
– Tuzsuz pişen aş, köpük veren taş (HELVA-SABUN)
– Bir öküzüm var
Boynuzundan işer (İBRİK)
– İnsan yapar yapısını
Kemik açar kapısını (İÇLİ KÖFTE)
– Altı oduncu
Ortası uncu (İĞDE)
– Bir küçücük al yastık
İçine biz un bastık (İĞDE)
– Bir çuval unum var
Değirmen görmemiş
Bir direğim var
Çivi değmemiş (İĞDE)
– Hocanın kızı
Fistanı kırmızı (İĞDE)
– Torbası var
Dikişi yok
Unu var
Değirmeni yok (İĞDE)
– Allah’ını işi
Karnında dişi (KABAK)
– Çektim ip gibi
Geldi küp gibi (KABAK)
– Dam ardında teke bağlı
Kuyruğu köke bağlı (KABAK)
– Dışarısı deri gibi
İçerisi darı gibi (KABAK)
– Kara tavuk
Karnı yarık (KAHVE)
– Sürdüm kabardı
Çektim geberdi (KAHVE)
– Hanım uyandı
Cama dayandı
Cam kırıldı
Kana boyandı (KARADUT)
– Lezzet verir damağa
Kına yakar parmağa (KARADUT)
– Allah yapar yapısını
Demir açar kapısını (KARPUZ)
– Arabadan atladı
Pantolonu patladı (KARPUZ)
– Yeşil sandığı açtım
Siyah boncuğu saçtım (KARPUZ)
– Benim bir oğlum var adı Aşır
Bulduğunu bana taşır (KAŞIK)
– Deve hamama girmiş
Kuyruğu dışarda kalmış (KAŞIK)
– Dil atar damak tutar (KAŞIK)
– Kuyruklu kumbara
Ekmek taşır ambara (KAŞIK)
– Ağaç başında sarı kedi (KAYISI)
– Yemişi tatlı
Güneş suratlı (KAYISI)
– Alçacık tepe
Cıngıllı küpe (KIZILCIK)
– Dağda vardım dağmaya
Söğüt dalı kırmaya
Otuz yüzük işledim
Bir kınalı parmağa (KİRAZ)
– Yeşil dalda kırmızı boncuk (KİRAZ)
– Yeşil ile başladım, al ile işledim. (KİRAZ)
– Yeşil sapı
Mide hapı
Allah’ın yaptığı yapı (KİRAZ)
– Aşağı iner güle güle
Yukarı çıkar ağlaya ağlaya (KOVA)
– Altı ağ kaftan
Üstü kara kaftan
Daha üstü düdük gibi
Biz de onu yedik gibi (KOYUN CİĞERİ)
– Aşağıdan gelir pat pat
Kaftanı var kat kat (LAHANA)
– Bir direkli
Kırk kürekli (LAHANA)
– Ebem gelir hat hatınan
Gömlekleri kat katınan (LAHANA)
– Kat kat döşek
Bunu bilmeyen eşek (LAHANA)
– Kat katıdır kat katı
Nedir bunun hikmeti (LAHANA)
– Elimde kat kat
Ateşte pat pat (MISIR)
– Tarlada yiğitçik
Belinde divitçik (MISIR)
– Yaradanın işleri
Sırtındadır dişleri (MISIR)
– Fıstı fırık, burnu yırık (MISIR KOÇANI)
– İttim açıldı, inci saçıldı (NAR)
– Alçacık tepe
Şıngıldaklı küpe (NOHUT)
– Bit gibi burnu var
Kocaman bir karnı var (NOHUT)
– Yer doymaz, oturur kalkmaz, gider gelmez (OCAK)
– Yer altında sarı yumurta (PATATES)
– Bir karış boylu, kadife soylu (PATLICAN)
– Uzun uzun uzalar
Ot içinde buzalar (SALATALIK)
– Bir bacım var
Yüzü kırmızı (SOĞAN)
– Bir küçücük başı var
Dam dolusu leşi var (SOĞAN)
– Gümüş gibidir gömleği
Sevindirir çömleği (SOĞAN)
– Kat katıdır kat kat katı
Kırmızıdır üst katı (SOĞAN)
– Kırmızı ektim
Yeşil çıktı (SOĞAN)
– Yiyeceklerin başı
Fakirin tatlı aşı (SOĞAN)
– Bir belalı başım
Tutsuz pişer aşım (SÜT)
– Buruşuk buruşuk yüz var
Beyler içinde sözü var (SÜTLAÇ)
– Uyuşur uyuşur, ağalarla konuşur (SÜTLAÇ)
– Sekiz köşe baş değil
Başı çaydan hoş değil (ŞEKER)
– Bir kara kuzgun
Kuyruğu kendinden uzun (TAVA)
– Elemez bölemez
Ocak yanına gelemez
Gelse de geri dönemez (TEREYAĞ)
– Yer altında kara çömlek (TURP)
– Ekmeden biter
Dünyaya yeter (TUZ)
– Tepeye koy yel alır
Dereye koy sel alır (UN)
– Bir dam oğlum uşağım var
Hepsi de kıçı çöplü (ÜZÜM)
– Bir sapı var
Bin topu var (ÜZÜM)
– Bükümsüz iplik
Deliksiz iplik
Allah diziyor
Kullar bozuyor (ÜZÜM)
– Adım atmaz, yere batmaz
Yeminlidir yayan gitmez (YAĞ KÜLEĞİ)
– Karanlık odada kadı oturur (YAĞ TULUMU)
– Altı duvar üstü duvar
İçinde bembeyaz su var (YAYIK)
– İnce yemeni incitme beni
Çık çıkalım indirme beni (YUFKA)
– Akça çıkı içinde sarı altın (YUMURTA)
– El kadar bilye taşı
İçinde beyler aşı (YUMURTA)
– Önü taş arkası taş
Ortasında sarı baş (YUMURTA)
– Yiyecek dolu yapısı
Unutulmuş kapısı (YUMURTA)