Salgın Hastalık ve Her Türlü Musibete Karşı Duâ ve Zikirler

Bulaşıcı Hastalıklardan Korunmak İçin Okunan Bu Fazîletli Duâları Kendiniz Okuyamasanız da Evinizde Dinleyerek ve Âmîn Diyerek Şifâyâb Olabilirsiniz
Tâun ve Vebâ Gibi Bulaşıcı Mikropların Def‘i İçin Ebû Bekr el-Ehsâî Hazretleri Tarafından Tertip Edilen “Buğyetü’d-Dâ‘în li-Raf‘ı’n-Nevâzili ve’t-Tavâ‘în” Hızb-i Şerîfi
————————————-

Mevlânâ Halid-i Bağdadî Hazretlerinin salâvâtı

“Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin bi adedi külli dâin ve devâin ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim kesîra.” (Ücüncüsünde kesîran ile okunur)Anlamı:Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve O’nun âline, bütün dertler ve devâlar sayısınca bol bol salât, selam et ve bereket ihsan eyle.

Arapçası:

اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى آلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ بِعَدَدِ كُلِّ دَاءٍ وَدَوَاءٍ وَبَارِكْ وَسَلِّمْ عَلَيْهِ وَعَلَيْهِمْ تَسْلِيمًا كَثِيرًا
Mevlana Halid-i Bağdadi Zü’l – cenahayn ( kuddise sirruhu ) hazretleri sabah akşam bu salevatın 10 kere okunmasını belirtmiştir..Bu salât özellikle bulaşıcı hastalıklardan korunmada tecrübe edilmiştir.

”Salavatlar çok ama. Salavatların en eftali bu. Seçmiş almışlar. Niçin en eftali oluyor.“Bi adedi küllü daim ve devaim” demek, adetsiz, sayısız külli. Her zaman daima. Külliyetle salatü selam getiriyoruz sana.“Ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim teslimen kesîren kesîra.”Teslimen: Teslim olarak.Daim: Devamlı.Kesîr: Çok. Çokların çoğunluğu ile.Salât ve selâm getiriyorum.

—————————–

Cübbeli Ahmet Hocanın 17 Mart 2020 Sohbetinde Bahsetmiş Olduğu; “Kişiyi, Hattâ Âilesini Salgın Hastalıklardan Kurtararak Uzun Ömürle Yaşamasına Vesîle Olacak Duâ”

Yûsuf-u Nebhânî (Rahimehullâh)ın nakline göre; aşağıda zikredilecek duânın okunması, yazılarak eve asılması ve üstte taşınması kişiyi hattâ âilesini salgın hastalıklardan kurtararak uzun ömürle yaşamasına vesîle olurYazılı Olarak;

«اَللّٰهُمَّ إِنَّ الصَّادِقَ الْمَصْدُوقَ -صَلَوَاتُكَ عَلَيْهِ وَسَلَامُكَ- قَدْ قَالَ: إِنَّكَ قُلْتَ: مَا تَرَدَّدْتُ ف۪ي شَيْءٍ أَنَا فَاعِلُهُ كَتَرَدُّد۪ي ف۪ي قَبْضِ رُوحِ عَبْدِي الْمُؤْمِنِ، يَكْرَهُ الْمَوْتَ وَأَكْرَهُ مَسَاءَتَهُ؛ فَصَلِّ اللّٰهُمَّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَجِّلْ لِأَوْلِيَائِكَ الْفَرَجَ وَالْعَافِيَةَ وَلَا تَسُؤْن۪ي ف۪ي نَفْس۪ي وَلَا ف۪ي أَحَدٍ مِمَّنْ أَحَبَّن۪ي وَبَارِكْ ل۪ي ف۪ي عُمْر۪ي وَزِدْ ف۪ي حَيَات۪ي فَأَنْتَ الَّذ۪ي تَهَبُ عَيْشَ الْأَبَدِ لِأَهْلِ الْاٰخِرَةِ فَهَبْ ل۪ي عُمْرًا طَو۪يلًا مُزَيَّنًا بِعَافِيَتِكَ فَإِنَّكَ وَلِيُّ ذٰلِكَ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ وَالْقَادِرُ عَلَيْهِ»، (وَصَلَّى اللّٰهُ تَعَالٰى عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلَّمَ.)Resim Olarak;
Kişiyi, Hattâ Âilesini Salgın Hastalıklardan Kurtararak Uzun Ömürle Yaşamasına Vesîle Olacak Duâ

“Ey Allâh! -Salâtlarının ve selâmlarının kendisi üzerine olduğu- Sâdık ve Masdûk’un (doğru konuşan ve kendisine doğru bildirilen Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in) beyânına göre Sen:

‘Yapacağım hiçbir işte mümin kulumun canını alırken tereddüt ettiğim kadar tereddüt etmedim. Çünkü o ölmek istemez, Ben de onu üzmek istemem.’ buyurdun.

Ey Allâh! Efendimiz Muhammed’e ve Efendimiz Muhammed’in âline salât eyle. Dostlarına âcilen kurtuluş ve âfiyet bahşeyle.

Şahsım ve beni seven herhangi biri hakkında bana bir kötülük gösterme, ömrümü bereketlendir, hayâtımı ziyâde eyle. Sen âhiret ehline sonsuz hayat bağışlayansın, öyleyse bana da âfiyetinle süslenmiş uzun bir ömür hîbe eyle. Dünyâda da âhirette de bunlara gücü yeten ve kullarına sâhip çıkan ancak Sensin.”

(Allâh-u Te‘âlâ Efendimiz Muhammed’e ve âl-i ashâbına salât-ü selâm eylesin.) (Yûsuf en-Nebhânî, Se‘âdetü’d-dâreyn, sh:574)

https://www.cubbeliahmethoca.com.tr/tr/basinduyuru/kisiyi-hatta-ailesini-salgin-hastaliklardan-kurtararak-uzun-omurle-yasamasina-vesile-olacak-dua?fbclid=IwAR02PWVJTyzyMFJROI_OwFFRbZvBr_DqvKBTJth3i2jF7Jp4c7Qmx4Yj5kw

*Duaları okuyamayanlar için nusha (muska) olarak taşıyabilecekleri bir duâyı zikrettik ki*
o İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe (Rahimehullâh)ın tertip ettiği bir duâdır. Bu duâ Bağdat’ta vebâ salgını olduğunda, on iki bin mübârek zâtın şehîd olduğu bir dönemde bu mikrobun hânesine bulaşmadığı bir tâcirin evinde bulunmuştur.

İmâm-ı Âzam efendimize âit bu duânın evinde asılı bulunması sâyesinde on binden ziyâde hâne halkı etkilendiği hâlde, bu hâne bundan halâs olmuştur. Hattâ bu duruma şaşıran o zamânın halîfesi kendisini çağırıp sırrını sormuştur. Çünkü o duâda da çok büyük ism-i şerîfler mevcuttur. O duâ okunabilir, abdestli olarak üstte taşınılabilir veyâ eve asılabilir ki özellikle hânelerimize asmamızda büyük faydalar melhuzdur. Hattâ âile fertlerinin tümüne ism-i şerîflerin koruması sirâyet edecektir. Biz bunların her birinin altlarına aldığımız kaynakları da ilâve ettik.

Cübbeli Ahmed Hoca Efendi

Salgın Hastalıklara Karşı Korunma Duası – Allah’ım, beni bütün hastalıklardan koru! (Allah’ım!) Beni bütün hastalıklardan ve âfetlerden koru! İmam-ı A’zam Ebû Hanîfe (r.h.) Hazretlerinin Bir Duâsı’ndan – Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla. Ey Yüce Allah’ım! Yaratmış olduğun bütün varlıklar hürmetine, arşının ağırlığı, Zâtının hoşnutluğu, Ulu Zâtının nuru, ilminin enginliği, kuvve-tinin nihayetsizliği, kudretinin genişliği, şükrünün hakikati, rahmetinin sonsuzluğu, meşîetinin kuşatıcılığı, Yüce Zâtının külliyyeti, sıfatlarının bütünü, Vasıflarının temâmiyeti hürmetine Senden istiyorum. (Allah’ım!) Senden dünyada ve âhirette, bütün hastalıklarıma şifâ vermeni, tasa ve gamlardan, vebadan beni korumanı, her türlü musibetten, tükenmişlikten, âfet ve belâların her çeşidinden, bana kurtuluş yolu bahşetmeni diliyorum. Âmin! Ey lütuf ve ihsan sahibi Allah’ım! Ey Erhamürrâhimîn! Ey merhametlilerin en merhametlisi Allah’ım! Sonsuz rahmetin hakkı için Senden diliyorum: Beni dinimde engin anlayışın ifadesi olan fıkıhla rızıklandır. İlmimi ziyadeleştir. Rızkımı yeterli eyle. Bedenime sıhhat ver. Ölmeden önce bütün kusur ve günahlarımdan tevbeye beni muvaffak kıl. Ölüm esnasında bana rahat ve huzur bahşet. Öldükten sonra da günahlarımı mağfiret buyur. Hesabımı kurtuluş ile neticelendir ve Sırattan kolayca geçmeyi nasip eyle. Âmin! “Allah’ım, hidayet ettiklerinin arasında bana da hidayet et, afiyet verdiklerinin arasında bana da afiyet ver, sahip çıktıklarının arasında bana da sahip çık. Bana verdiklerine bereket ver. Beni kaza ve kaderinin şerrinden koru. Sen hükmedersin, kimse sana hükmedemez. Arka çıktığın hor olmaz. Rabbimiz, Mübarek ve Yücesin.” “E‘ûzu bi kelimâtillâhit-tâmmâti min şerri mâ halak.”Yarattıklarının şerrinden Allah’ın tam olan kelimelerine sığınırım.Kim bunu sabah akşam 3 defa okursa her zarardan emin olur. (Hadis-i Şerif-Müslim IV 2080) Bismillahillezi lâ yedurru measmihî şeyun fil ardi ve lâ fissemâi ve hüvessemîul alîm Adı(nın anılması)yla ne yerde ve ne de gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın ismiyle ki, O işiten ve dualara icabet eden Semî’ ve her şeyi bilen Alîm’dir. (3 Defa) Allah’ım, Efendimiz Hazreti Muhammed’e, tertemiz aile efrâdına ve kerem âbideleri olan sahabesine salât ve selâm eyle. Onların son duaları şudur: “Bütün övgüler âlemlerin Rabbi Allah’adır.

SALGIN HASTALIK DUASI:
إنَهُ مِنْ سُلَيْمَانَ وَإِنَّهُ
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِعَدَدِ خَلْقِكَ☆ وَزِنَةِ عَرْشِكَ، وَرِضَاءِ نَفْسِكَ☆ وَبِنُورِ وَجْهِكَ☆ وَمَبْلُغِ عِلْمِكَ☆ وَغَايَةِ قُوَّتِكَ وَبَسْطِ قُدْرَتِكَ☆ وَحَقِيقَةِ شُكْرِكَ☆ وَمُنْتَهَى رَحْمَتِكَ☆ وَبِاِدْرَاكِ مَشِيَّئَتِكَ☆ وَبِكُلِّيَّةِ ذَاتِكَ وَبِكُلِّ صِفَاتِكَ وَبِتَمَامِ وَصْفِكَ وَنِهَايَةِ أَسْمَائكَ☆ وَبِمَكْنُونِ سِرِّكَ وَبِجَمِيلِ سِتْرِكَ وَبِجَزِيلِ بِرِّكَ وَبِكَمَالِ مِنِّكَ وَبِفَيْضِ جُودِكَ وَبِتَشْدِيدِ غَضَبِكَ وَبِسَابِقِ رَحْمَتِكَ وَبِأَعْدَادِ كَلِمَاتِكَ☆ وَبِغَايَةِ بِلُوغِكَ وَبِتَفْرِيدِ فَرْدَانِيَّتِكَ وَبِتَوْحِيدِ وَحْدَانِيَّتِكَ وَبِبَقَاءِ بَقَائكَ وَبَسرْمَدِيَّةِ اَفَاقِكَ وَبِعِزَّةِ رُبُوبِيَّتِكَ وَبِجَبَّارِيَّتِكَ☆ وَبِحَمْدِكَ وَبِمَجْدِكَ وَبِعَطْفِكَ☆ وَبِبِرِّكَ وَبِإِنْعَامِكَ وَبِإِحْسَانِكَ وَبِحَقِّكَ وَبِحَقِّ حَقِّكَ☆ نَسْأَلُكَ اَللَّهُمَّ أَنْ تَجْعَلَ لَنَا شِفَاءً وَمَخْرَجًا مِنَ الْهُمُومِ وَالْغُمُومِ وَالْوَبَاءِ وَالْبَلاَءِ وَالْفَنَاءِ وَجَمِيعُ اْلآفَاتِ وَالْعَاهَاتِ فِي الدُّنْيَا وَاْلأَخِرَةِ وَبِحَقِّ كَهَيَعِصَ وَبِحَقِّ طَهَ وَيَس وَحَم عَسِقَ وَبِحَقِّ اِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُبِينًا بِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينْ
الَّلهُ وَلِيُّ التَّوْفِيقِ
نِعْمَ الْمَوْلَى وَنِعْمَ الرَّفِيقِ
وَمَا تَوْفِيقِي إِلاَّ بِالَّلهِ
لاَ حَوَّلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِالَّلهِ

Bağdat’ta bir veba salgını oluyor, binlerce kişi ölüyor. Hastalığın evine hiç uğramadığı bir tüccarı işiten Halife Harun Reşid huzuruna çağırıp sebebini soruyor.
O da İmamı Azam Hazretleri’nden rivayet edilen bir duayı beyan ediyor. Bu duayı okuyana, üzerinde taşıyana veya evinde bulundurana ve ailesine sâri hastalığın zarar vermeyeceği rivayet olunuyor. 

https://www.kitaptakipcileri.com/urun/bulasici-hastaliklardan-ve-sair-belalardan-koruyan-bir-dua-imami-azam-ebu-hanife-cubbeli-hoca

İnsanlık âlemi olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Yetkililerimizin talimatlarına uymak kadar, manevî tedbirler de hiç şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu konuda malûmat aktardığımız sayfamız güncellenmekte, duâ ve terkiplere yönelik ilâve işlemi devam etmektedir. Şâhid olduğumuz buhranlı sürecin; Mevlâ Teâlâ’nın rahmet ve inâyeti, devletimizin ve milletimizin kararlılığı ile en kısa zamanda izâlesini diliyor, vefât eden kardeşlerimize rahmet, tedavisi süren hastalarımıza âcil şifâlar temennî ediyoruz.Hocalarımızın TavsiyeleriHocalarımız, başımızdaki musibetlerin kalkması ve vatanımızın muhafazası için –belirtilen sayıları muhafaza ile- şu zikirlerin okunmasını tavsiye ettiler:
Salât-ı Tefrîciyye (4444 Kere)
Salâten Tüncînâ (1001 kere)
Âyetü’l-Kürsî (313 Kere)
Fetih Sûresi (33 kere)
Hasbünallâh ve Ni‘mel Vekîl «حَسْبُنَا اللّٰهُ وَ نِعْمَ الْوَكِيلُ» (450 kere)
Yâ Kerîm ente’l-Kerîm «يَا كَرِيمُ اَنْتَ الْكَرِيمُ» (500 kere)
Yâ Hafiyye’l-eldâf edriknî bi-lütfike’l-hafiyyi «يَا خَفِيَّ الْاَلْطَافِ اَدْرِكْنِي بِلُطْفِكَ الْخَفيِّ» (500 kere)
Yâ Erhâme’r-Râhimîn İrhamnâ «يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ اِرْحَمْنَا» (500 kere)
Zâhirî ve Mânevî TedbirlerSalgın hastalıklar da dâhil her türlü musibetin zahirî sebeplerinin yanı sıra manevî sebepleri de olduğu gibi, alınması gereken tedbirler ve mücadele konusu da böyledir. Musibet ve belâlar karşısında bir mü’minin öncelikli olarak yapması gereken, Allah Teâlâ’nın takdiri olmaksızın başına herhangi bir şey gelmeyeceği hakikatini hatırlamasıdır. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulmuştur:“(Ey insan!)Eğer Allâh sana (hastalık ve fakirlik gibi)bir zarar dokunduracak olursa, Kendisinden başka onu açacak hiçbir kimse yoktur! Ama eğer sana (sağlık ve zenginlik gibi) bir hayır dokunduracak olursa, tabii ki O her şeye (hakkıyla gücü yeten bir) Kadîr’dir.”[1]
Hastalığı ve belâyı, deva ve salâhı yaratan Allah Te‘âlâ olduğundan, musibete uğrayan mü’minler, şifânın da ancak Allah Te‘âlâ’dan geleceğini bilirler.“O Zât ki; beni yaratmıştır, artık O(, yarattığı her şeye yararlarını gösterdiği gibi) beni (de din ve dünya menfaatlerine) hidâyet etmektedir… Öyle bir Zât ki; beni yediren de, beni içiren de sadece O’dur… Hastalandığım zaman O bana şifâ(; sıhhat ve âfiyet) vermektedir… Öyle Zât ki; beni (dünyada) öldürecektir, sonra beni (âhirette) diriltecektir…”[2]
Bu tavır noktasında mü’minlere en güzel örnek Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)dir. Çünkü o, şöyle duâ etmiştir: “Rahatsızlığı gider! Şifâ veren Sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle bir şifâ ver ki, ardında hiç hastalık izi bırakmasın!”[3]
İstircâİstirca, âyet-i kerîmede beyan edildiği üzere, başa bir musibet geldiğinde, «اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ» “Şüphesiz biz Allâh’a ait (kul ve köleler)iz ve kesinlikle biz ancak O’na dönücü kimseleriz!” demektir.[4]
Hastalıklar, musibetler ve belâlar karşısında, istircâda bulunmakla beraber tevbe-istiğfâr eden mü’minler, devayı da her şeyden evvel Kur’ân-ı Kerîm’de ararlar. Zira Kur’ân-ı Kerîm, mü’minler için bir şifâ kaynağıdır. Bu hakikat, Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle ifade buyrulmuştur: “(Rasûlüm!) De ki: “O (Kur’ân-ı Kerîm), îmân etmiş olan o kimseler için büyük bir hidâyet ve tam bir şifâdır…”[5]
Zâhirî Tedbirler ve SünnetGenel anlamda tüm tedbirler, hususan salgın hastalık konusundaki tedbirleri temelde zahirî ve batınî tedbirler olarak iki başlık altında ele almak doğru olmakla beraber, dinî açıdan sadece batınî ya da manevî tedbirleri zikretmek doğru değildir. Zira hayatın istisnasız her alanda tanzim ve tahkimini esas alan Dîn-i Mübîn-i İslâm, bizlere hem zahirî hem de manevî tedbirleri öğretmiştir. Nitekim bugün Bilim Kurulu ve devlet yetkililerimizin bizlere önlem olarak ilân ettiği başta temizlik ve karantina olmak üzere her türlü tedbir, dinimiz tarafından da telkin edilmiştir. Nitekim Kur’ân ve Sünnet’e, eslâfımızın hayatına, ümmetin tarihî tecrübesine bakıldığında bu tavsiye ve uygulamaları görebilmek mümkündür.
Elleri Yıkamak Peygamberlerin SünnetidirRasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Yemek öncesi ve sonrasında el yıkamak, fakirliği uzaklaştıran şeylerdendir. Bir de o, peygamberlerin sünnetlerindendir.”[6]
Bu hadîs-i şerîf, yemek öncesi ve sonrasında, ele herhangi bir şey bulaştığında el yıkamanın sadece ümmet-i Muhammed’in tecrübesi olmayıp geçmiş ümmetlere de peygamberleri tarafından öğretilen bir temizlik kuralı olduğunu göstermektedir.
Salgın Hastalıktan Korunma (Karantina)Teknik tabirle ve günümüz dilinde “karantina” olarak ifade ettiğimiz tedbir, Asr-ı Sâadette şahit olunan bir salgın hâdisesiyle mücadele konusunda gündeme gelmiş ve Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ashâbına şöyle buyurmuştur: “Bir yerde bulaşıcı hastalık ortaya çıktığını duyduğunuz zaman oraya girmeyiniz. Bulunduğunuz yerde bulaşıcı bir hastalık ortaya çıkarsa, oradan da çıkmayınız.”[7]
Aslen İtalyanca olduğu belirtilen “karantina” kelimesinin, tarihte geniş bir devrin ünlü denizcileri Venediklilerin kullandığı ve gemilerin kırk gün açıkta beklemesini ifade eden bir kelime olduğu kaydedilmektedir. Bilhassa tasavvufî meşreplerde gördüğümüz erbaîn, çile ve halvet gibi ıstılahlar, bir sâlikin kırk gün boyunca tecridinin ifadesi olmaktadır.
Tasavvuf tarihi ve ıstılahatına dair kaleme alınmış kitaplara bakıldığında, bu tatbikatın köken olarak Âdem (Aleyhisselâm)ın çamurunun yoğrulma süresinin kırk gün oluşuna, Musa (Aleyhisselâm)ın Tur Dağı’na çıkmadan önceki mîkatını kırk günde tamamlayışına, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Selem)in Hira günlerine dayandığı tespit edilmektedir.[8]
Tecrit hâlinin maddî ve manevî açıdan faydaları, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) tarafından şöyle ifade buyrulmuştur: “Kim kırk gün, Allah Te‘âlâ için ihlâsla amel ederse, kalbinden diline doğru hikmet pınarları fışkırır.”[9]
Konunun diğer veçheleri bir yana, sağlığı korumak gayesiyle başvurulan bu yöntem, ümmet tarafından geçmiş asırlarda da tecrübe edilmiştir.
Maddî ve Manevî Hastalıklara İlâçtır SadakaDîn-i Mübîn-i İslâm, refah seviyesi yüksek bir toplumun inşasının temelinin “infak” olduğunu beyan etmiştir. Varlığı Allah Te‘âlâ yolunda sarf etmek olan infak; lügat anlamıyla, zekâttan sadakaya kadar geniş bir manayı kapsamaktadır. Farz, vâcib veya nâfile olsun, malî ibadetlerimizin, musibetleri önlemede ya da başa geldiğinde def etmede mühim bir yeri vardır. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Mallarınızı zekâtla koruyun, hastalarınızı sadaka ile tedavi edin, belâlara karşı duâlarla hazırlıklı olun!”[10] Konuyla ilgili bir başka hadîs-i şerîfte de, sadakanın “kötü ölümü” önleyeceği müjdelenmiştir: “Sadaka vermek Rabbinin isyan edenlere karşı gazabını söndürür ve kötü ölümü de önler.”[11]
Şahit olduğumuz salgın hastalık, başımıza gelen büyük bir musibet ve neticesi bakımından dünyevî anlamda feci ölüme sebebiyet veren elim bir hâdisedir. Bu gibi durumlardan korunmak ve feci ölümlerden muhafaza için sadakaları artırmalı ve bunu yaygınlaştırıp sosyal bir anlayış hâline getirmeliyiz. Nitekim İsmailağa Derneği, bu iş için çalışan ve hizmetlerinde İslâmî esas ve hassasiyetleri, sünnettin nezahetini esas alan bir yardım kuruluşudur.
Her Türlü Hastalıktan Muhafaza İçin DuâlarŞâhid olduğumuz salgın hastalık ve her türlü musibete karşılık okunması gerek duâ ve zikirler; Sünnet-i Seniyyede, ulema, evliyâ ve sulehânın tatbikat ve tavsiyelerinde önemli bir yer tutmaktadır. Müktesebatımızda yer alan bazı duâ, zikir ve terkipleri istifadenize sunmak istiyoruz.
Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), her türlü fenalık ve dertten muhafaza için şöyle duâ etmiştir:
“أعُوذُ بِاللَّهِ مِنْ جَهْدِ الْبَلَاءِ، وَدَرَكِ الشَّقَاءِ، وَشَمَاتَةِ الْأَعْدَاءِ، وَسُوءِ الْقَضَاءِ”
“Dayanılmayacak dertten, insanı helâke götürecek zorluklara uğramaktan, başa gelecek her türlü fenalıktan ve düşmanı sevindirecek felâketlerden Allah’a sığınırım.”[12]
Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) hastalıklardan muhafaza için şöyle duâ etmiştir:
«اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ البَرَصِ، وَالْجُنُونِ، وَالْجُذَامِ، وَمِنْ سَيِّئِ الْأَسْقَامِ»
“Allah’ım! Alaca hastalığından, akıl rahatsızlığından, cüzzâm (salgın hastalık) illetinden ve (her türlü) kötü hastalıklardan sana sığınırım.”[13]
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den rivâyet edilen, birçok niyeti hâvî, ezkâr kitaplarımızda da sıklıkla tavsiye edilen bir duâ şöyledir:
،اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ صِحَّةً فِي إِيمَانٍ، وَإِيمَانًا فِي حُسْنِ خُلُقٍ، وَنَجَاحًا يَتْبَعُهُ فَلَاحٌ وَرَحْمَةً مِنْكَ»
«وَعَافِيَةً وَمَغْفِرَةً مِنْكَ وَرِضْوَانًا
“Allâh’ım! Senden îmân içinde sağlık, güzel ahlâk içinde îmân, peşinden rahmet, âfiyet, mağfiret ve rızâ gelen bir kurtuluş istiyorum.”[14]
11 Kere Kureyş Sûresi’ni Okumakİmâm-ı Rabbânî Hazretleri 2. cildin 69. mektûbunda şöyle buyurmaktadır:
“Korkulu yerlerde ve düşmanın istilâ ettiği mahallerde Kureyş Sûresi’ni okumak, emin olmak ve kurtuluş için tecrübe edilmiştir. Bunun gece-gündüz on bir kere okunması gerekir; daha az olmaz.”
Eyüp Sabri Paşa’nın Mir’âtü’l-Haremeyn kitabında nakledildiğine göre, bu tertip vaktiyle Mekke’deki veba salgınında tecrübe edilmiştir.
Zararlardan Korunmak İçin Bir DuâRasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«Bir kimse, bir konağa iner de, orada şu duayı okursa, oradan göçünceye kadar kendisine hiçbir şeyin zararı dokunmaz:
«أعُوذُ بكَلِمَاتِ اللّٰه التَّامَّاتِ من شَرِّ ما خَلَقَ»
“Allah’ın bütün kelimeleri ile yarattıklarının şerrinden zatına sığınırım.”»[15]
Sabah-Akşam DuâlarıPeygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Her kim (akşamleyin) üç defa şu duayı okuyan kimseye, (o gece) sabaha kadar ona ansızın bir musibet gelmez. Kim de bu kelimeleri sabahleyin söylerse akşama kadar ona ansızın bir musibet gelmez:
«بِسْمِ اللّٰهِ الَّذِي لَا يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ، فِي الْأَرْضِ، وَلَا فِي السَّمَاءِ، وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ»
O Allâh’ın ismiyle (akşamladım) ki, O’nun ismiyle birlikte (olana) ne yerde, ne de gökte hiçbir şey zarar veremez. O, hakkıyla işiten, çok iyi bilendir.”[16]
Yûnus (Aleyhisselâm)ın DuâsıSıkıntılı durumlarda okunması tavsiye edilen duâların başında, Yûnus (Aleyhisselâm)ın Kur’ân-ı Kerîm’de geçen duâsı gelir. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bu duânın fazîleti hakkında şöyle buyurmuştur:
“Hiçbir Müslüman yoktur ki; bir şey için bu duayı yaptıktan sonra Allah Teâlâ duâsına icâbet etmesin.”
﴾لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَۗ اِنّ۪ي كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَۚ﴿
“Senden başka hiçbir ilâh yoktur! (Haksız yere bir kuluna belâ vermekten ve beni kurtarmak dâhil herhangi bir şeyden âciz kalmaktan, uzaklık ve) tesbîh Sana! Gerçekten de ben (Senden izinsiz ümmetimi bırakıp hicret ederek kendimi tehlikeye arz ettiğim için, nefsine yazık eden) zâlimlerden oldum!”[17]
Mahmud Efendi Hazretlerimizin TavsiyeleriMahmud Efendi Hazretlerimiz, daima zikir ve niyâz üzere bulunmayı tavsiye etmiş ve sıkıntılı dönemlerde özellikle şu tertibi tavsiye etmişlerdir: “Sıkıntılı zamanlarda, 450 kere
«حَسْبُنَا اللّٰهُ وَ نِعْمَ الْوَكِيلُ» ‘Hasbünallâhu ve Ni‘me’l-Vekîl’ zikrini okumaya devam edelim.”
Şifâ DuâsıRasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) hastalıklara şifâ için şöyle duâ etmiş ve ümmetine tavsiye buyurmuştur:
،اللَّهُمَّ رَبَّ النَّاسِ، مُذْهِبَ البَأسِ، اشْفِ أَنتَ الشَّافي، لا شافي إِلاَّ أَنْتَ»
«.شِفاءً لا يُغادِرُ سَقَماً
“Ey insanların, ıstırabları gideren Rabbi, Allâh’ım! Senden başka şifâ verecek yoktur. Buna, hiçbir iz bırakmayacak şekilde şifâ ver; şifâ veren ancak Sensin.” [18]
Bu konuda malûmat aktardığımız sayfamız güncellenmekte, dua ve terkiplere yönelik ilâve işlemi devam etmektedir. Şahid olduğumuz buhranlı sürecin; Mevlâ Teâlâ’nın rahmet ve inayeti, devletimizin ve milletimizin kararlılığı ile en kısa zamanda izalesini diliyor, vefat eden kardeşlerimize rahmet, tedavisi süren hastalarımıza âcil şifâlar temennî ediyoruz.Dipnotlar
[1] En‘âm Sûresi, 17.
[2] Şuarâ Sûresi, 78-81.
[3] Müslim, Selâm, 47.
[4] Bakara Sûresi, 156’dan.
[5] Fussilet Sûresi, 44’ten.
[6] Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat, 8/81, No. 6162.
[7] Buhârî, Tıb, 30; Müslim, Selâm, 100.
[8] Nakşibendî tarikatımız, seyr-i sülûkta “Halvet der-Encümen” esasını benimsediğinden, bu yoldaki sâliklere –istisnaları olmakla birlikte- çile usûlü tatbik edilmemektedir. Makalenin konusu bu olmadığından, buradaki malûmatla iktifa edilmiştir. Çile hakkında detaylı malûmat için bkz. Şehâbeddin es-Sühreverdî, Avârifü’l-Maârif, (İhyâu ulûmiddin ile birlikte), Beyrut, ts., s. 121-129.
[9] Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ, 5/189.
[10] Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, 10/28, No. 10196.
[11] Tirmizî, Zekât, 28
[12] Buhârî, De‘avât, 28; Müslim, Zikir, 53.
[13] Ebû Dâvûd, Vitr, 32
[14] Hâkim, el-Müstedrek, 1/704, No. 1919
[15] Müslim, “Kitâbü’z-Zikri ve’d-Duâ”, 54 (2708).
[16] Ebû Dâvûd, “Edeb”, 101.
[17] Enbiyâ Sûresi: 87’den.Hadîs-i şerîf için bkz. el-Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, 2/319, No. 2545.
[18] Buhârî, Tıb, 38.https://www.ismailaga.org.tr/salgin-hastalik-ve-her-turlu-musibete-karsi-dua-ve-zikirler

imam-ı Rabbani Hazretleri, talebeleri ile uzak bir yere giderken, gece, bir handa kaldılar. [Bu gece bir bela zuhur edecektir. (Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semi’ul alim) duasını üç defa okuyun.] buyurdu. Gece büyük yangın oldu. Her odada eşyalar yandı. Duayı okuyanlara bir şey olmadı.

Dert, bela, fitne, hastalık, nazar, sihir ve zalimlerin şerrinden korunmak için, sabah akşam, İmam-ı Rabbani Hazretlerinin bildirdiğini hatırlayarak, üç defa okumalıdır. Âyât-i hırz okununca da, bu duayı okumalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

“Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdi ve lâ fissemâi ve hüves-semi’ul alim.” duasını sabah üç kere okuyana, akşama kadar, akşam okuyana da, sabaha kadar hiç bela gelmez.” (İbni Mace)

Korkulu yerde ve düşman karşısında, emin ve rahat olmak için Li ilafi’yi (Kureyş suresini) okumalıdır. Tecrübe edilmiştir. Gece ve gündüz, hiç olmazsa, on bir defa okumalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“ ‘Euzü bikelimâtillahittammâti min şerri mâ haleka.’ duasını okuyana, o yerden kalkıncaya kadar, hiçbir şey zarar veremez.” (Müslim)

“Issız bir yerde, bir şey kaybeden veya bir yardıma ihtiyacı olan, ‘Ey Allah’ın kulları bana yardım edin.’” desin! Her yerde, sizin görmediğiniz Allah’ın kulları vardır. Korkulu yerde üç kere, Allah’ın kulları, bana yardım edin demelidir.”(Taberani)

“Hasbiyallahü ve ni’mel vekil, sözü her korku için bir emniyettir.”(Deylemi)

İmam-ı Rabbani Hazretleri cinden korunmak için ve korkulu zamanlarda, “Lâ havle velâ kuvvete illa billah-il-aliyyilazim.” okunmasını emrederdi.

Muhammed Masum Hazretleri buyuruyor ki:Korkulu şeyden kurtulmak ve bir dileğe kavuşmak için Taha suresinin 37. âyetinden [velekaddan] 39. âyetin sonuna [ala ayniye] kadar olan kısım, su geçirmez bir şeye 7 defa sarıp veya içi görünmeyecek şekilde PVC yaptırıp yanında taşımalıdır. Faydası çok görülmüştür.

İmam-ı Rabbani hazretleri cinden korunmak için ve korkulu zamanlarda, (Lâ havle velâ kuvvete illa billah-il-aliyyilazim) okunmasını emrederdi.

Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
Dertlerden kurtulmak ve murada kavuşmak için 500 kere Lâ havle velâ kuvvete illâ billah demeli, okumaya başlarken ve okuduktan sonra yüzer kere salevât-ı şerife okuyup dua etmelidir.

Dertlerin, belaların gitmesi için, istigfar okumak da çok faydalıdır, çok tecrübe edilmiştir. Hadis-i şerifte, (İstigfara devam edeni, çok okuyanı, Allahü teâlâ, dertlerden, sıkıntılardan kurtarır. Onu, hiç ummadığı yerden rızıklandırır) buyuruldu. İstigfar, insanı her murada kavuşturur. Tevbe etmeli, istigfarı çok okumalı. Bütün dertlere, sıkıntılara karşı faydalıdır. Allahü teâlâ, (İstigfar okuyun; imdadınıza yetişirim) buyurdu. (Hud 52)

(Merakıl-felah)daki hadis-i şerifte, (Her namazdan sonra, üç kere Estagfirullah elazim ellezi la ilahe illa huv el-hayyel kayyume ve etubü ileyh okuyanın bütün günahları affolur) buyuruldu. Bu fakir [Muhammed Masum hazretleri] farz namazlardan sonra, 70 kere istigfar okuyorum. Hadis-i şerife uyarak, üç defa (Estagfirullah elazim ellezi la ilahe illa huv el-hayyel-kayyume ve etubü ileyh) okuduktan sonra, gerisinde yalnız (Estagfirullah) diyorum.

Ali bin Ebi Bekr, (Mearicülhidaye)de diyor ki; İstigfarlardan meşhur olanı, Peygamberimizden haber verilen, şu istigfardır:
(Bir kimse, “Estagfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüverrahmanürrahim el-hayy-ül-kayyumüllezi la-yemutü ve etubü ileyh Rabbigfir li” 25 kere okursa, odasında, ailesinde, evinde ve şehrinde hiç kaza, bela olmaz.) Bunu ayrıca her sabah ve akşam da üç kere okumalıdır. [Günde 25 kere okunmalı, ayrıca sabah ve akşam üçer kere okunmalı]. Âlimlerin çoğu, talebe ve evlatlarına bunu okumalarını tavsiye etmişler, çok faydasını görmüşlerdir. (C.2, m.80

Tehlikeyi önleme duası:

Şeyh Şihâbüddin Sühreverdi Hazretleri buyurdu ki:

Her sabah üç defa bu duayı okuyanı Hak Teâlâ yanmaktan, boğulmaktan ve ani ölümden emin kılar:

imam-ı Rabbani Hazretleri, talebeleri ile uzak bir yere giderken, gece, bir handa kaldılar. [Bu gece bir bela zuhur edecektir. (Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semi’ul alim) duasını üç defa okuyun.] buyurdu. Gece büyük yangın oldu. Her odada eşyalar yandı. Duayı okuyanlara bir şey olmadı.

Dert, bela, fitne, hastalık, nazar, sihir ve zalimlerin şerrinden korunmak için, sabah akşam, İmam-ı Rabbani Hazretlerinin bildirdiğini hatırlayarak, üç defa okumalıdır. Âyât-i hırz okununca da, bu duayı okumalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

“Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdi ve lâ fissemâi ve hüves-semi’ul alim.” duasını sabah üç kere okuyana, akşama kadar, akşam okuyana da, sabaha kadar hiç bela gelmez.” (İbni Mace)

Korkulu yerde ve düşman karşısında, emin ve rahat olmak için Li ilafi’yi (Kureyş suresini) okumalıdır. Tecrübe edilmiştir. Gece ve gündüz, hiç olmazsa, on bir defa okumalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“ ‘Euzü bikelimâtillahittammâti min şerri mâ haleka.’ duasını okuyana, o yerden kalkıncaya kadar, hiçbir şey zarar veremez.” (Müslim)

“Issız bir yerde, bir şey kaybeden veya bir yardıma ihtiyacı olan, ‘Ey Allah’ın kulları bana yardım edin.’” desin! Her yerde, sizin görmediğiniz Allah’ın kulları vardır. Korkulu yerde üç kere, Allah’ın kulları, bana yardım edin demelidir.”(Taberani)

“Hasbiyallahü ve ni’mel vekil, sözü her korku için bir emniyettir.”(Deylemi)

İmam-ı Rabbani Hazretleri cinden korunmak için ve korkulu zamanlarda, “Lâ havle velâ kuvvete illa billah-il-aliyyilazim.” okunmasını emrederdi.

Muhammed Masum Hazretleri buyuruyor ki:Korkulu şeyden kurtulmak ve bir dileğe kavuşmak için Taha suresinin 37. âyetinden [velekaddan] 39. âyetin sonuna [ala ayniye] kadar olan kısım, su geçirmez bir şeye 7 defa sarıp veya içi görünmeyecek şekilde PVC yaptırıp yanında taşımalıdır. Faydası çok görülmüştür.

İmam-ı Rabbani hazretleri cinden korunmak için ve korkulu zamanlarda, (Lâ havle velâ kuvvete illa billah-il-aliyyilazim) okunmasını emrederdi.

Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
Dertlerden kurtulmak ve murada kavuşmak için 500 kere Lâ havle velâ kuvvete illâ billah demeli, okumaya başlarken ve okuduktan sonra yüzer kere salevât-ı şerife okuyup dua etmelidir.

Dertlerin, belaların gitmesi için, istigfar okumak da çok faydalıdır, çok tecrübe edilmiştir. Hadis-i şerifte, (İstigfara devam edeni, çok okuyanı, Allahü teâlâ, dertlerden, sıkıntılardan kurtarır. Onu, hiç ummadığı yerden rızıklandırır) buyuruldu. İstigfar, insanı her murada kavuşturur. Tevbe etmeli, istigfarı çok okumalı. Bütün dertlere, sıkıntılara karşı faydalıdır. Allahü teâlâ, (İstigfar okuyun; imdadınıza yetişirim) buyurdu. (Hud 52)

(Merakıl-felah)daki hadis-i şerifte, (Her namazdan sonra, üç kere Estagfirullah elazim ellezi la ilahe illa huv el-hayyel kayyume ve etubü ileyh okuyanın bütün günahları affolur) buyuruldu. Bu fakir [Muhammed Masum hazretleri] farz namazlardan sonra, 70 kere istigfar okuyorum. Hadis-i şerife uyarak, üç defa (Estagfirullah elazim ellezi la ilahe illa huv el-hayyel-kayyume ve etubü ileyh) okuduktan sonra, gerisinde yalnız (Estagfirullah) diyorum.

Ali bin Ebi Bekr, (Mearicülhidaye)de diyor ki; İstigfarlardan meşhur olanı, Peygamberimizden haber verilen, şu istigfardır:
(Bir kimse, “Estagfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüverrahmanürrahim el-hayy-ül-kayyumüllezi la-yemutü ve etubü ileyh Rabbigfir li” 25 kere okursa, odasında, ailesinde, evinde ve şehrinde hiç kaza, bela olmaz.) Bunu ayrıca her sabah ve akşam da üç kere okumalıdır. [Günde 25 kere okunmalı, ayrıca sabah ve akşam üçer kere okunmalı]. Âlimlerin çoğu, talebe ve evlatlarına bunu okumalarını tavsiye etmişler, çok faydasını görmüşlerdir. (C.2, m.80

Tehlikeyi önleme duası:

Şeyh Şihâbüddin Sühreverdi Hazretleri buyurdu ki:

Her sabah üç defa bu duayı okuyanı Hak Teâlâ yanmaktan, boğulmaktan ve ani ölümden emin kılar:

“Bismillâhi mâ şâallah lâ kuvvete illâ billâh. Bismillâhi mâ şâallah lâ yesűkul hayre illallah. Bismillâhi mâ şâallah lâ yekşifüssűe illallah. Bismillâhi mâ şâallah küllü ni’metin minallah. Bismillâhi mâ şâallah el hayrü küllühü biyedillah. Bismillâhi mâ şâallah lâ yasrifüssűe illallah. Bismillâhi mâ şâallah mâ kâne min ni’metin fe minallah.”